Avenue Rogier 29 Brüksel adresindeki CHP Belçika Birliği Konferans salonunda coşkulu bir kalabalığın katılımı ile düzenlenen program Cumhuriyet'in ilk 10 yılına tanıklık eden 23 kişinin sözlü anlatımlarına yer verilen ''Çoban Ateşi'' belgeselinin gösterimi ile başladı.
Belgesel gösteriminin ardından CHP Belçika Birliğine üye olanlar arasından 4 kişiye parti rozeti CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin tarafından takıldı.
ZUHAL KAYHAN: DOĞRU YOLDAYIZ
'Cumhuriyet Türkiye'si' konulu panelin açılışında söz alan CHP Belçika Birliği başkanı Zuhal Kayhan, Salonun dolmasından memnuniyetini dile getirerek "CHP gönüllüleri olarak çalışmalarımızın doğru yolda olduğunu görmekten gurur duyuyorum." Dedi.
Anadolu Kadın Hareketi Lideri Birsen Temir ise ''Çoban Ateşi'' belgeselini izlerken adeta Cumhuriyet tarihinin gözlerinin önünden geçtiğine vurgu yaparak; Belçika'da coşkuyla karşılanmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. CHP'nin özünde kavgasının Cumhuriyet, Özgürlük, Demokrasi, Laiklik kavgası olduğunu belirtti.
CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin,
'Cumhuriyet Türkiye'si' konulu panelde önemli açıklamalarda bulundu.
Tekin, Türkiye'de uygulamaya konmak istenen güvenlik yasasını sert
şekilde eleştirirken, demokrasinin şah damarının kesilmek istediğini
iddia etti.HAKKIM HARAM OLSUN
Konuşması esnasında Salonda TRT ve AA muhabiri olup olmadığını soran Tekin, "TRT 76 milyon yurttaşımızın vergisi ile ayakta. Ben Gürsel Tekin olarak vergi ödüyorum. Ödediğim o vergilerin tamamı size haram olsun, Zehir olsun diyorum. Başka hiç bir şey demiyorum. Benim paramla siz AKP'ye borazanlık yapıyorsunuz." diyerek TRT ve Anadolu Ajansının Muhalefete yeterince ilgi göstermediğini, bugün buraya gelmeyerek bunu ispatladıklarını belirtti. Bu fotoğrafın bile Türkiye'nin hangi durumda olduğunun en açık göstergesi olduğunu söyledi.
HANGİ GAZETENİN OKUNACAĞINA İKTİDAR KARAR VERİYOR
Türkiye'de basın özgürlüğü ile ilgili de açıklamalarda bulunan Gürsel Tekin, "Türkiye'de basınının fotoğrafını görmek istiyorsanız, Türkiye'ye giderken uçağa binin. Sabah biz bindik, hostesler gazeteleri getirdi. 'Sözcü, Zaman, Taraf, Birgün, Evrensel, Bugün' yok dedi. Niye yok? Fotoğrafı görebiliyor musunuz. Kimin hangi gazeteyi okuyacağına iktidar karar veriyor. Bu duruma gelmiş." dedi. Tekin, gazeteler, STK'lar ve hak arama örgütlerinin prangalarla bağlandığını iddia etti.
Gürsel Tekin 17-25 Aralık yolsuzluk soruşturmalarıyla ilgili de açıklamalarda bulunurken, Ab Bakanı Volkan Bozkır'ın Brüksel'de bu yolsuzluk soruşturmalarını nasıl savunduğunu merak ettiğini belirtti. Tekin, "17-25 Aralık, Belçika'nın adı ne kadar doğruysa, bu tarihlerde bir o kadar doğru ve bir o kadarda eksik." dedi. Tekin açıklamalarının devamında " Ortaya çıkan tapeler, ayakkabı kutusu, saat işin sembolik kısmı. Çok büyük bir vurgun var ve bu vurgunu bakanlar kurulunun 3'te 1'i suça bulaşmış." dedi.
İktidarın suçluluk psikoloji içinde olduğunu iddia eden Tekin, "Demokratik bir sistemde, Hukukun işlediği bir sistemde bu suçların örtülemeyeceğini, Suçluluk psikolojisini atmak için otoriter bir yapı ile Hukuk sistemini rafa kaldırarak, iletişim araçlarını susturarak, Sivil Toplum Örgütlerini susturacak yeni bir sistem getireceksiniz. Bunun adına da 'Güvenlik Yasası' diyeceksiniz. Ne gariptir ki Türkiye'de her şey için yasa çıkıyor ama Hırsızlarla ilgili bu güne kadar bir yasa çıkmış değildir." dedi.
Cumhuriyet ve Cumhuriyetin nimetlerinden en çok faydalananların Cumhuriyeti en çok eleştirdiğine işaret eden Tekin," Cumhuriyetin kurucuları dahil olmak üzere CHP kadrolarının tamamına baktığımızda hiç birisi yönettiği sürece kendisine servet edinmemiştir." dedi.
Hükümete seslenen Tekin, "Gelin, bu konuda ciddiyetiniz varsa, biraz da haysiyetiniz varsa, 17-25 Aralık'ı sonuna kadar soruşturalım. CHP olarak yanınızda durmak istiyoruz. Gerekirse Türkiye'de bir daha yolsuzluğun olmaması için geniş çaplı yolsuzlukla mücadele yasası çıkaralım. Hiç kimse kamu imkanlarını kullanarak yolsuzluk yapmaya cesaret edemesin. Suçlular ömür boyu hapisle cezalandırılsın." dedi.
BEDENLERİMİZİ ORTAYA KOYMAYA HAZIRIZ
Gürsel Tekin, güvenlik yasasının ülkeyi çok zor duruma sokacağını öne sürerek, "Güvenlik yasası ile demokrasinin şah damarını kesmek istiyorlar. Darbe döneminde bile uygulanamadı. Bunu engellemek için gerekirse bedenlerimizi ortaya koymaya hazırız." dedi. CHP olarak bu cebarrut yasayı Anayasa Mahkemesinde kesinlikle iptal ettirecektir. Bunun kabul edilmesi mümkün değildir." dedi.
CUMA GÜNÜ TELEFONLA RÜŞVET TOPLADILAR
Yolsuzluk ve rüşvetin boyutunun milletten saklandığını söyleyen Gürsel Tekin, Bu çeteleşmenin en önemli ayaklarından bir tanesinde Sayın Erdoğan bir bakanı görevlendirmiş. Bu Bakan kamuda ihale alanları, devletten ihale alanları teker teker Cuma günü telefonla arayarak rüşvet topladılar. Topladıkları o rüşvetlerle de Gazete, Televizyon satın alındı. O Gazete ve Televizyonlar da Akşamları topluma ders veriyor, akıl veriyor. Hele o içindeki gazeteciler, hiç utanmıyormusunuz? Rüşvetle toplanmış bir gazetede yazı yazıyor, Rüşvetle satın alınmış bir Tv de millete akıl veriyorsunuz. Biride Din dersi veriyor. En acısı da O. Allah aşkına ya Nihat Bey sen Kuran'ı tersten mi okuyorsun. Haram makinesinin içinde millete nasıl Din dersi verirsin. Bu haramzade, çete iş adamlarının mal varlığına CHP döneminde el koymak bizim şeref borcumuzdur. Milletin anasını bilmem ne yapayım diyenlerin hepsinin burnundan fitil, fitil gelecek. Merak etmeyin. Her şeye rağmen ülkede direnen gazete ve televizyonlar var, onlara da sonsuz teşekkür ediyorum." sözleri ile konuşmasını bitirdi.
YARKADAŞ: GAZETECİLİK İÇLER ACISI HALE GELDİ
Gerçek Gündem.com Genel Yayın Yönetmeni Barış Yarkadaş ise konuşmasında Türkiye'de gazeteciliğin geldiği durumu anlattığı konuşmasında" Gazetecilik içler acısı hale getirildi. Beyefendi diye anlatılan Recep Tayyip Erdoğan rahatsız olduğu haberleri Televizyonlarda ve Gazetelerde görmek istemiyor. Ve Gazeteciler yazı yerine tarihe geçecek utanç vesikalarına imza atıyorlar." diyerek Mustafa Karaalioğlu'nun Star gazetesinde görevden alındığı gün yazdığı yazıda 'Ak Saray' adı verilen Sarayın çok önemli ve gerekli olduğunu, yapılmasında geç kalındığı yönündeki yazısını eleştirerek; Akşam, Güneş, Star, Kanal 24, ve AKP'nin bütün kanallarına ve gazetelerine hangi haberlerin nasıl yazılacağı Mustafa Karaalioğlu tarafından maille gönderildiğini, ve o Maile göre İnternet siteleri, kendi radyoları, kendilerinin desteklediği kurumlar o şekilde yayın yapardı iddiasında bulundu.
Türkiye'de gazetecilik işte bu şekilde rezil bir şekilde yapılıyor. Bu arkadaşlar R.Tayyip Erdoğan'ın keyfi için yaptırdığı, Cumhuriyet ile hesaplaşmak için yaptırdığı, Görgüsüzlüğünden dolayı yaptırdığı kaçak sarayı savunmak zorunda kalıyorlar. Bir gazetecinin eğer bir parça meslek ahlâkı varsa bu kaçak Saray'ın yapılmasında geç kalındı diye yazmaz. Bir tarafta bir Recep var 5 Katrilyona kendisine bin odalı bir Saray yaptırıyor. Bir yanda Ermenek'te bir Recep amca var. Devlet ona 140 Lira maaş bağlıyor. Ve o madenci babası Recep amcaya hiç utanmadan 10 Liralık kara lastik gönderiliyor, bu aşağılık kalemler utanmadan 'Devlet Recep Amcaya elini uzattı' diye yazabiliyor. Bunun adı Gazetecilik değil, ahlâksızlıktır." Dedi.
Gerçek Gündem.com Genel Yayın Yönetmeni Barış Yarkadaş Ankara Atatürk Orman Çiftliğine kaçak şekilde yaptırılan Cumhurbaşkanlığı Sarayına yukardan kuş bakışı bakıldığında iki tane 'E' şeklinde görüldüğünü bu iki 'E' lerin Erdoğan'ları temsil ettiğini, yanındaki 6 binanın 4 tanesinin çocuklarını 2 küçük binanın ise torunlarını temsil ettiğini AKP ye yakın kaynaklar tarafından söylendiğini iddia etti.
CHP Belçika Birliği tarafından düzenlenen 'Cumhuriyet Türkiye'si' konulu panel soru-cevap şeklinde devam etti.
Haber ve Fotoğrafların her hakkı saklıdır. BelTürkHaber© İzinsiz kullanılamaz.
0 Yorumlar