Ülkemizde genellikle anlaşmalı boşanmaya karar veren çiftler, bir
hukukçu yardımı almadan arzuhalcilere yazdırdıkları veya internetten
buldukları dilekçeler ve boşanma protokolleri ile boşanmaya
çalışmaktadırlar. Batılı ülkelerde bu işler asla tesadüfe bırakılmaz.
Mutlak suretle bu gibi hukuki işler bir uzman tarafından yürütülür.
Biz
hukukçuların önemle üzerinde durduğu bir şey var; dilekçe ve protokol
her şey değildir. Benim önerim dilekçe ve boşanma protokolünüzü bir
avukata hazırlatmanızdır.
Aksi takdirde beklenmedik sorunlarla karşılaşabilirsiniz. Bir örnek vermek gerekirse; diyelim ki, müşterek çocuğunuz var.
Bu
çocuğun velayetini annede bıraktınız. Ve anne kendisi için yoksulluk
nafakası, çocuk için de iştirak nafakası istemedi. Anne kendisi için bir
daha zaman yoksulluk nafakası isteyemez.
Anlaşmalı Boşanmanın Şartları
Anlaşmalı boşanma davası açılabilmesi için Türk Medeni Kanunu’nda belirtilmiş olan şartların varlığı aranmaktadır.
Bu şartlar;
1-)Anlaşmalı boşanma istemiyle dava açılabilmesi için tarafların evlilikleri en az 1 yıl sürmüş olmalıdır.
2-)Anlaşmalı boşanmak isteyen taraflar evlilik birliğini sona erdirmek için her konuda mutabık kalmalıdır.
Diğer
bir deyişle, taraflar mal paylaşımı, nafaka, tazminat ve çocuğun
velayeti gibi hususlarda ortak karara varmış olmalıdır. Ortak karara
bağlanmış olan bu hususların, açık bir biçimde protokolde de yer alması
mahkeme nezdinde fayda sağlayacağı unutulmamalıdır.
3-)Anlaşmalı
boşanma davası taraflarının duruşma gününde mahkeme huzurunda hazır
bulunması şarttır. Zira hâkim protokolde mutabık kalan tarafların
iradelerini duruşma esnasında da beyan
etmelerini isteyecektir.
Taraflardan birinin dahi duruşma gün ve saatinde mahkemede hazır
bulunmaması durumunda anlaşmalı boşanma davası karara bağlanamayacaktır.
Bu şartlara uyulmadığı takdirde davanın reddine karar verilir veya dava çekişmeli boşanma davasına dönüşür.
Avukat Özlem AĞCA
agcahukuk@gmail.com
0312 2447535
0 Yorumlar