İZMİR - BRÜKSEL EKONOMİ KÖPRÜSÜ KURULUYOR

EBSO’dan İzmir - Brüksel ekonomi köprüsü

Ege Bölgesi Sanayi Odası, İzmir ile Belçika’nın başkenti Brüksel arasında ekonomi köprüsü kuruyor. EBSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İbrahim Gökçüoğlu, İzmir’in güçlü olduğu sektörlerden başlayarak ilişkilerin dalga dalga diğer sanayi kollarına da yayılmasını isterken, vize zorluklarının aşılması gerektiğini vurguladı. 2015’te Türkiye’nin konuk ülke olacağı Belçika’daki Europalia kültür ve sanat festivalinde İzmir’in güçlü bir heyetle temsil edilerek tanıtımının, İzmirli sanayicileri Avrupa ve Afrika’ya, Belçikalı işadamlarını da Türki Cumhuriyetlere açacak sürece olumlu katkı yapacağı ifade edildi.
Belçika Başkonsolosluğu Brüksel Bölgesi Ekonomi ve Ticaret Ataşesi Sabih Akay, Brüksel Yatırım ve Dış Ticaret Müsteşarlığı Yabancı Yatırımlar Ataşesi Carole Mone ve Yabancı Yatırımlar Uzmanı Dr. François Bernard, Ege Bölgesi Sanayi Odası’nı ziyaret etti, Belçika’da Yatırım İmkanları Tanıtım Programı EBSO’da gerçekleştirildi. Belçikalı işadamları da İzmirli sanayicilerle gıda, çevre teknolojileri, yazılım, mimarlık mühendislik, endüstriyel mutfak ile danışmanlık alanlarında yaptıkları ikili görüşmelerde geleceğe dönük işbirliklerinin ilk adımlarını attı.
Gökçüoğlu: Birlikte kazanalım
Belçika heyetine ve sektörel işbirliği görüşmelerine ev sahipliği yapan EBSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Gökçüoğlu, İzmir’in yatırım avantajlarına dikkat çekti. EBSO’nun gıdadan tekstile, otomotivden makineye, inşaattan kimya ve petrokimyaya, yenilenebilir enerjiye kadar 64 değişik sektörde faaliyet gösteren 5 bine yakın sanayiciyi çatısı altında topladığını belirten Gökçüoğlu, kentteki 10 organize sanayi bölgesi ve 2 serbest bölgenin de yatırımcıların gözdesi olduğunu söyledi. İbrahim Gökçüoğlu, “Belçika bizim için özel ve önemli bir ülke. Avrupa Birliği’nin kurucularından, sanayi devrimini başlatan ülkelerden olan Belçika’da 220 bine yakın vatandaşımız yaşıyor. İzmir ve Brüksel’de öne çıkan sektörlerden başlayarak bir sinerji yaratıp ikili ilişkilerimizi güçlendirmeliyiz. Sanayi ürünü ihracatında İzmir için Belçika ile bir perspektif açmalıyız. İhracatçılarla ithalatçıları aynı masaya oturtarak sonuç almalıyız. Bugüne kadar her iki ülkede yatırım yapan şirketlerimizin deneyimlerinin ışığında ortak hedef ve ortak akılla adım adım ilerlemeliyiz. Güçlü olduğumuz pazarlarda ‘kazan-kazan’ ilkesiyle işbirliği yapmalıyız” dedi.
İbrahim Gökçüoğlu, Belçika ile Türkiye arasındaki ticaret hacminin krize rağmen yükselen bir trend izlediğini, 2009 yılında 4 milyar dolar olan ticaret hacminin 2013 yılında 2.5 milyar dolar ihracat, 3.8 milyar dolar ithalat olmak üzere 6.3 milyar dolara ulaştığını hatırlatırken, şu bilgileri verdi: “İzmir ile Belçika arasındaki 308 milyon dolarlık ticaret hacmininse 198 milyon dolarını İzmir’in Belçika’ya olan ihracatı, 110 milyon dolarını ise İzmir’in Belçika’dan yaptığı ithalat oluşturuyor. Ülkemizde Belçikalı firmaların yatırımları 7,3 milyar dolara ulaştı ve şu anda Belçika, Türkiye’de en fazla yatırım yapan ülkeler arasında dördüncü sıraya yükseldi. 30 Haziran 2014 tarihi itibariyle ülkemizde faaliyette bulunan 513 Belçika sermayeli şirketin özellikle kimya ve eczacılık ürünleri, plastik sanayi, inşaat malzemeleri, lojistik, tekstil, gıda, enerji, madencilik ve hizmet sektörlerinde yatırım yaptıkları görülüyor. Türk şirketlerinin Belçika’daki yatırımları da artıyor, halen 40 kadar Türk ortaklı firmanın yatırımları 900 milyon doları buluyor.”

Vizede kolaylık bekliyoruz

Türk işadamları açısından en önemli sorunlardan birini diğer AB ülkelerinde olduğu gibi Belçika’da da mağduriyetlere neden olan vize uygulamalarının oluşturduğuna dikkat çeken Gökçüoğlu, şöyle konuştu:
“Belçika’ya iş bağlantıları, firma ziyaretleri ve özellikle fuar katılımları amacıyla gitmek isteyen işadamları ve girişimcilerimize birbirinden farklı pek çok mesnetsiz nedene dayanarak vize verilmemekte. İşadamlarımıza vize konusunda daha esnek davranılması kuşkusuz ticari ilişkilerimizi önemli ölçüde geliştirecek faktörlerden biri olacaktır. Ayrıca, İzmir’den Belçika’ya direkt uçak seferlerinin en kısa sürede düzenlenmesi sayesinde karşılıklı ticaret hacminin hızlı bir şekilde artacağına inanıyoruz.”

İlk hedef: 10 milyar dolar

Brüksel Bölgesi Ekonomi ve Ticaret Ataşesi Akay, ilk hedefin sektörel işbirlikleriyle Belçika ile Türkiye arasındaki 6.3 milyar dolarlık ticareti 10 milyar dolara çıkarmak olduğunu söyledi. Belçika’nın AB’nin yanı sıra Afrika, Türkiye’nin de Türki Cumhuriyetler üzerindeki etkinliğini vurgulayan Sabih Akay, “Birbirimizle bu pazarlar da dahil olmak üzere işbirliğimizi geliştirelim. Türkiye’den Belçika pazarına giren ülkeler var. ‘Sadece ben satayım’ mantığı yok, herkesin kazanmasını istiyoruz. Belçikalı yatırımcılara ‘Türkiye’ye gelin, Türklerle çabuk anlaşabilir, kısa zamanda iyi sonuç alırsınız’ mantığını işliyorum. Bu aktivitelere devam etmek gerekiyor. Ekonomik krize takılmayın. 2001’de küresel ekonomik krizin en etkili döneminde Belçikalı 43 şirketi getirdim, 7 önemli kontrat imzalandı” diye konuştu.

Güçlü temsil zamanı

Belçika’da dünyanın prestijli sanat festivallerinden Europalia’da önümüzdeki yıl konuk ülke olarak Türkiye’nin ağırlanacağını bildiren Sabih Akay, İzmir’in de burada güçlü bir heyetle temsil edilmesinin önemine işaret etti. Akay, “İzmir’in sektörel çeşitliliği gerçekten önemli bir zenginlik. Türkiye’nin bütün yönleriyle tanıtılacağı festival kapsamında İzmir, Büyükşehir Belediye Başkanı, Ege Bölgesi Sanayi Odası Başkanı ve diğer oda başkanlarıyla birlikte güçlü bir delegasyonla Brüksel’de olmalı” dedi.

Brüksel, insanın kalbi gibi

Brüksel Yatırım ve Dış Ticaret Müsteşarlığı Yabancı Yatırımlar Uzmanı Bernard, Brüksel’i ‘Avrupa’nın kalbi’ olarak nitelendirdi. Uluslar arası iş merkezi, tüm dünyadan ulaşılabilirlik, uluslararası karar merkezi, rekabetçi gayrimenkul piyasası ve avantajlı iş ortamlarını öne çıkaran Dr. François Bernard, “Brüksel, insan vücudundaki kalp gibi küçük ama sunduğu fırsatlar büyük. Brüksel, mikro bir devlet gibi. Bir ürün veya hizmet Brüksel’de iyi çalışırsa Avrupa’da da iyi çalışır. Brüksel, kilit piyasalara, ideal test piyasalarına açılan global bir kapıdır. Avantajlı vergi sistemi, iş yapmada yabancılar için kısıtlama bulunmaması, yöneticiler açısından vergilendirmede sadece Belçika’da çalışılan günlerin sayılması, yatırım yapmak isteyenlere iş karşılama paketi olarak 3 ay boyunca bedelsiz ofis ve bedelsiz destek, eğitimli insan kaynağı gibi avantajlar sunuluyor. 1350 yabancı şirketin faaliyet gösterdiği Brüksel’de memnun olmayan yatırımcı yok” dedi.