Ticker

6/recent/ticker-posts

Ad Code

reklam

EY İNSAN! NEREYE GİDİYORSUN?

Büyük bir gemi düşünün… Tüm insanlar içine binmiş bir yolculuğa çıkmışlar. Günler, aylar yıllar, yüzyıllar birbirini kovalarken, gemi hala engin denizlerde yoluna devam ediyor. Bir ara bir ada görülüyor. İnsanların ihtiyaçları
için çok kısa bir müddet için adaya çıkmalarına müsaade ediliyor. Herkes o heyecanla adaya dağılıveriyor. Kimi, adanın rengarenk güzelliklerine, kimi meyvelere, kimi başka şeylere dalıveriyor. Çok kısa kalınacak olmasına rağmen biri ev yapmaya başlamış, biri uzun soluklu hayaller kurmaya başlamış bile. Birileri yanına alamayacağını bile yığıyormuş, yığıyormuş… Beraberlerinde götüremeyecekleri yığmaya çalışanlarla dolup taşmış ada. Ara sıra, onları uyarmaya çalışanları duymuyorlarmış, aldırış etmiyorlarmış.
Ama, işin farkında olan birileri, çok kısa zaman içinde gerekli ihtiyaçlarını hazırlayıp dönüvermişler gemiye. Çünkü gemiyi kaçırdıklarında bir daha geri dönemeyeceklerini, iş işten geçeceğinin farkındalarmış.
Eyvah… Bakar mısınız :
“-GEMİ KALKIYOR, GEMİ KALKIYOR…!” Gemiden sürekli yükselen bu çağrıyı, adanın güzelliğine kaptıranlar duymuyorlar bile. Daha fazla şeyler alabilmek, daha fazlasına sahip olmak, daha fazla yığmak hırsı hem kulaklarını sağır, hem de gözlerini kör etmiş.
Vee… Gemi kalkıvermiş…
Adayı mesken edinenler, tuhaf, şaşkın, hazırlıksız biraz da pişman gözlerle geminin ardından bakarak kalıvermişler…
Ha tren, ha gemi… Halimiz aynı değil mi. Uzun bir yola çıktığımızın farkına varmadan, bir anlık kalacağımız dünya adasında, sonsuz kalacakmış gibi hırs içinde çırpınıyoruz, koşturuyoruz, yığıyoruz. Halbuki, dünyada kalmak için ne kadar da az zamanımız var. Asıl aleme giden bir yolcu olduğumuzu unutup, bir anlık dünya hayatını cennete çevirmeye çalışıyoruz. Halbuki her gün günde beş defa çağırıyorlar:
“ALLAH-U EKBER… GEMİ KALKIYORRRR”
Hiç farkında mısınız, bu çağrıya kulağını tıkayanların meşguliyetleri hiç bitmiyor, sürekli koşturuyorlar. “Vazgeçemem” denilen ne kadar da dünyalık var değil mi… Ama insan gemi kalkınca hepsinden vazgeçmek zorunda kalıyor. Bütün dünya senin olsa, mezarına kefenden başka neyini koyuyorlar…
Hani şair diyor ya:” Şu ömür treninde hızla ilerlerken ben, bahar gibi süslenmiş dünyayı güzelce seyredeyim derken, “Hadi durağa geldik!” dediler, hemen çekiverdiler. Yolcular ise bazen genç, bazen yaşlı.. Bir bakışlık değil mi zaten her şey…”
Ömür dediğin nedir ki zaten… Hani bir eski resme bakarken, hani yılları sayar da insan, hani gözleri dolar ya birden.. İşte öyle bir şey bu… Sen, bunu yaşı ilerlemiş, beli bükülmüşlere sor bakalım.. Gözleri dolmuş, ağlamaklı bir halde, sadece “Keşke…”lerle başlayan cümleler duyacaksın..
İnsanın daha doğduktan hemen sonra sağ kulağına ezan, sol kulağına kamet okunarak, doğumla birlikte ölüm hatırlatılarak adeta:”Bak ey insan! Ezanın ve kametin okundu. Sadece bir cenaze namazının kılınması kaldı. Ona göre yaşa!” denilmiyor mu…
Bence aklını başına al… Bir düşün…
Dünyada ne kadar kaldın? diye soracaklar sana… “Bir ağacın altında dinlendiğim, çok kısa bir mola kadar. Sadece o kadar..” diyeceğin zamana hazırlık yapıyor musun…
Gül solar, ses kesilir, elma çürür. Göz görmez olur, dere kurur, kulak duymaz. Böylece yavaş yavaş terk etmeye alıştır kendini, dünyayı…
Başında ağaran saçlar, dermansız kalan eller ayaklar, fersiz kalan gözler… Hep bağırıyor sana: GEMİ KALKIYORRRR…
Yahya Kemal, ne güzel ifade etmiş « Sessiz Gemi » şiirinde.. Her şey gibi O da haykırıyor « GEMİ KALKIYOR” diye… Ama duyabilene…
« Artık demir almak günü gelmişse zamandan,
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.
Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli,
Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli.
Biçare gönüller. Ne giden son gemidir bu.
Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu.
Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler;
Bilmez ki,giden sevgililer dönmeyecekler.
Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden.
Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden… »
Sen sanki, « Sessiz Gemi Yolcusu » değil misin ki… Sen de bineceksin bu gemiye… Sen…

Yayımlandığı tarih: 17 Kas 2014 @ 16:21 Tekin Deniz-BelTürkHaber©

Yorum Gönder

0 Yorumlar

Ad Code