Ertan Öz, O içimizden biri. Her Gurbetçi gibi oda geçmiş yıllarda
Türkiye’mizin ekenomik şartlarının iyi durumda olmaması nedeniyle aile
birleşimi, evlilik yolu gile Belçika’ya gelenlerden. Kendi işinin yanı
sıra Parşütle atlayışlar yapan belkide Belçika’da ilk Türk.
Çocukluğunu,
gençliğini yaşayamadan Dinini, dilini, kültürünü bilmediği bir ülkede,
bir şehirde hayat kavgasında var olma mücadelesi veren Anadolu İnsanının
gittikleri topraklarda kendi öz mayası ile kazandığı binbir başarı
öyküsünden birisi değil bu roportaj. Bu roportajda sizlere ekonomik
başarılar kazanmış bir iş adamını değil, Anavatanında kazandığı bilgi ve
becerisini hem topluma yansıtan bunun yanı sıra farklı, sıra dışı
hobileri ile dikkat çeken Ertan Öz ile yaptığımız roportajı sunuyoruz.
İşte O Roportaj:
Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
Ben Ertan Öz,
1966 Erzincan doğumluyum, ama aslen Afyonklarahisar ili Emirdağ ilçesi
Suvermez köyü nufusuna kayıtlıyım. Babamın memuriyetinden dolayı
kardeşlerim ve Türkiye’nin değişik şehirlerinde doğmak zorunda kaldık.
Eğitimimi Türkiye’de tamamladım. Belçika’ya 1987 yılında evlilik yaparak
geldim. Zaman içerisinde çeşitli işlerde çalıştıktan sonra iş hayatına
atıldım. İş hayatının yanı sıra en büyük hobilerimden biri olan
Paraşütle atlamayı çok seviyorum.
Hobilerim dediniz! Galiba birden çok hobileriniz var. Öncelikle Havacılığa, uçmaya ilginiz nasıl başladı?
E.Ö-
1980 li yılların ortasında Liseye devam ettiğim günlerde her sınıfta
fotoğrafçılık, müzik, resim gibi eğitsel kollar bulunurdu. Okul’un
koridorundaki ilan tahtasında THK’ nun uçmayı seven öğrenciler aranıyor afişini görüp, o niyetle THK’ya gittim. Türk Hava Kurumu'nun
İstanbul Samandıra’daki tesislerinde uçmaya ilk adımımı attım. O
zamanın parası ile kuruma 500 TL’lik bir bağış yapıp kayıt oldum.
Okulların kapandığı 3 ay boyunca yatılı olarak orada eğitime tabi
tutuldum. Sadece her ayın sonunda eve gitme imkanımız vardı. O esnada
çok güzel arkadaşlıklar kurduk, ve iyi vakit geçirdik. Askeri eğitim
görür gibi eğitim gördük. Hocalarımız bize Askere gittiğinizde tek
gideceğiniz yer Kayseri Hava indirme Tugayı’dır derlerdi. Aldığımız üç
aylık eğitimin sonunda 5 defa atlayış yaptık. Bu 5 atlayış herşeye
bedeldi. Atladığınız an her şeyi unutuyorsunuz tekrar atlamak için can
atıyorsunuz.
Burada temel eğitimi aldıktan sonra T10 dediğimiz
yuvarlark askeri paraşütlerle 5 defa 500 metreden ilk atlayışları yapmak
zorundasınız. Hava şartlarının uygun olması durumuyla 5 günlük süre
içinde 5 atlayışı yaptım. Bu sınavlardan başarı ile geçtikten sonra
Ankara Etimesgut ve Eskişehir İnönü’de tekamül kurslarına katılıp
paraşütçü sertifikasını aldım. Burada aldığımız teorik ve pratiklerle
artık tek başınıza atlayış yapabilecek duruma geliyorsunuz.
Belçika’da bu Hobinizi nasıl sürdürüyorsunuz?
E.Ö-
Belçika’da uzun yıllar süren iş hayatımızda ekonomik olarak kendimizi
rahatlattıktan sonra burada da bu tür imkanların olduğunun farkına
vardım. Namur şehrinde ‘ParaclupNamur’
isminde bir paraşüt kulubü buldum. Bu klübe belirli bir ücret ödeyip,
kaydımı yaptırdıktan sonra orada da denemelerden ve testlerden geçtim.
İlk önce Tandem atlayışı yaptım. Tandem atlayışı için daha önceden
eğitim almış olmanız ya da bir belge gerekmemektedir. Sadece on beş
dakikalık bir brifing sonrasında sırtınızdan tecrübeli tandem
pilotlarının gögsüne bağlanarak yapılabilir. Daha sonra bu klüpte bazı
kursları tekrar alarak uçma sertifikasına sahip oldum. 4000 metreye
kadar çıkarak atlamaya başladım.Türkiye’deki aldığım eğitimler
ücretsizdi. Burada her atlayış için belirli bir ücret ödemeniz
gerekiyor. Ben sertifikalı olduğum için her atlayışı 20€ gibi çok cüzi
bir ücret karşılığı gerçekleştiriyorum. Şimdilerde ise uçmak istediğim
zaman hava şartları müsait olduğunda klübe giderek benim gibi gökyüzü
sevdalısı arkadaşlarla birlikte uçağa binerek 15 dakikada 4000 metreye
ulaşıyoruz. Uçaktan kendimizi boşluğa bıraktıkdan 5 dakika sonra da
aşağıya iniyorsunuz.
Uçmak için ne tür kıyafetler gerekiyor?
E.Ö-
Paraşütle atlamak için klüp giysileri tedarik ediyor. Sadece dış
etkenlerden korunmak için rüzgarı fazla geçirmeyen yalıtımlı bir
eşofman, kask, gözlük, altımetre, yukardaki soğuk havayı daha iyi
tenefüs etmek için bir kar, burun maskesi gibi materyalleri kendiniz
alabilirsiniz. Paraşüt’ü yine klüpten kiralayabilirisiniz ki en
avantajlısı budur. Çünkü kiraladığınız o paraşüt sizin hayat bağınızdır.
Paraşüt sizi hayata bağlayan çeşitli iplerden oluşan özel bir bez
parçasıdır. Paraşütlere bakım onarım ve bunun gibi tamir işlemleri klüp
tarafından yapılıyor. Bu işlemler paraşüt klübü bünyesinde görev yapan
gerekli tüm eğitimleri almış profesyonel kişi ve kişiler tarafından
yapılmaktadır. Bu işlemlerden sonra paraşütler tekrar kullanıma verilir.
Eğitimini alan kişi atlamadan önce mutlaka paraşütünü kontrol eder.
Teçhizatınızı hazırladınız, Uçakla istediğiniz yüksekliğe ulaştınız ve kendinizi boşluğa bıraktınız? O An ne hissediyorsunuz?
E.Ö-
O an Özgürlük, Ardenalin hissediyorum. O anı yaşamak lazım. Bir defa
günlük hayatta olan her şeyi o an unutuyorsun ve özgürlüğün keyfini
çıkartıyorsun. Atlayış esnasında bilginize, materyallerinize tam
güveninizin olması gerekiyor. Şu da bir gerçek ki ben dahi 500 metreden
ilk atlayışımda çok korkmuştum. İlk atlayışımdaki paraşüt otomatik kendi
açılan cinstendi, Korkunç bir şekilde Ardenalin’in tavan yaptığı
insanın neredeyse altını ıslatacak duruma geldiği bir heyecan fırtınası
yaşıyorsunuz. Her şeyin ilki zor olduğu gibi daha sonraları alıştıktan
sonra hocalar daha size atla demeden siz kendinizi boşluğa
bırakıyorsunuz. Şu an 4000 metreden hele hele bulutların üzerinden
atlamak muazzam bir şey.
Paraşütle Atlamak isteyen gençlere ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz?
E.Ö-
Türkiye’de tüm imkanlar karşılıksız yapıldığı halde Belçika’da herşey
para karşılığı yapıldığı için belirli bir noktaya kadar
yapabiliyorsunuz.
Kuşlar gibi özgür olmak, atlamak isteyenler önce bir klübe müracat ederek bir hoca eşliğinde Tendam atlayışı yapsınlar.
Şu an Belçika’da paraşütle atlama
eğitimi almak isteyen kişi 2500€ karşılığında 8 atlayışlı bir eğitime
tabi tutuluyor. Bu 8 atlayış iki haftalık bir periyoda yayılıyor.Bu üçlü
atlayıştır. Yani iki öğretmen sizi kollarınızdan ve bacaklarınızdan
tutarak hava da eğitim veriyorlar. Bunda başarılı olursanız artık tek
başınıza atlayış yapıyorsunuz. Bunda da başarı sağlarsanız Sertifika
almaya hak kazanıyorsunuz. Sertifikanızı aldıktan sonra Dünyanın her
tarafında istediğiniz an atlayış yapabilirisniz. Yaklaşık olarak bu hobi
size 5 bin € luk bir maliyet yükü getiriyor, ancak yaşı ve sağlığı
uygun olan herkesin yapmasını tavsiye ederim. Ben ikitane kızıma da bu
hobiyi aşıladım. Onlarda Tandem atlayışı yaptılar.
Havacılığın haricinde sizi geçmiş yıllarda Radyoda Dj olarakta dinledik. Birazda Radyo maceranızı anlatırmısınız?
E.Ö-
Bundan 15 sene öncesinde Belçika’da bir Türk Radyosu’nun açıldığını
duydum. Orada bir akrabam çalışıyordu. Güzel Türkçe Diksiyonumun
olmasından dolayı O akrabamın tavsiyesi üzerine Dj’lik yapıp
yapamayacağım soruldu. Türkiye’deki okul yıllarımda seminerlerde hep
mikrofon bendeydi. Daha öncelerden bazı proğramlarda sunuculuk yaptığım
için bunu başarabileceğimi düşünerek Radyo’ya başladım. O yıllarda
Brüksel’de bir Arap Radyosu’nun Pazar ve Pazartesi günleri 3 er saatlik
Türk Fm saat kuşağı vardı. O proğram kısa öz ve güzeldi.Orada Belçika’lı
Türklere faydalı bilgileri Türkçe müzikler eşliğinde yıllarca sundum.
Daha sonraları Türklerin kurduğu ilk Radyo’da da ‘Bay Muhabbet’
adıyla güzel ve eğitici programlara imza attım. Kendi işimi kurduğumdan
dolayı Radyo Dj’liğini bıraktım. Ama ilerde yeniden Radyo’da Dj’lik
yapabilirim. Bunun yanı sıra bir dergide Bay Muhabbet adıyla
vatandaşlarımızı bilgilendiren yazılar yazmaya devam ediyorum.
Ertan Bey, yoğun temponuzda bize zaman ayırdığınız için teşekkür ederiz, son olarak bir şeyler eklemek istermisiniz?
E.Ö-
Öncelikle ben sizlere teşekkür ederim. Belçika Brüksel’deki Türk
gençlerinin durumu gerçekten beni üzüyor. Hangi kuruma gitsek bizler
gibi göçmen olan Fas kökenli gençler meslek sahibi olarak karşımıza
çıkıyor. Bizim Türk mahallelerinde köşe başlarında bekleşen işsiz
gençler, TV başında maç izleyip, tuttuğunuz takımların formalarını
giyerek kendinizi ispatlayamazsınız.Sizlerin bir hedefi olmalı. Burada
doğup, büyüyen genç arkadaşlar ne olursunuz mutlaka okuyup, yüksek
diploma sahibi olun. Hadi okuyamadınız mutlaka mesleki kurslara katılıp
bir meslek sahibi olun.
Röportaj:Şükrü Sağlam-BelTurkHaber©2015
0 Yorumlar