EMEĞE SAYGI TARTIŞMASI
Dün akşam 22.00 de başlayan ve bu akşam
22.00 de biteceği beklenen tren grevi yaşamı alt üst etti. Ulaşımın
çoğunlukla trenle sağlandığı ülkede işlerine özel araçlarla gitmek
isteyen kişiler bu sabah trafik de 350-400 km ye ulaşan kuyruklara neden
oldular, kent içinde otobüs, metro ve tramvayla sorun azaltılsa da,
şehirlerarası trafik de sorun hala çok yoğun.
İş, gezi vb..
amaçlarla başka kentlerde bulunan ve trenlerle dönemeyen kişiler kentler
arasındaki yüksek taksi ücretlerini ödemek yerine oldukları kentlerdeki
otellere akın ettiler. Otobüs seferleri artırılsa da Belçika'da en
yaygın ulaşım aracı tren olduğu için çoğu kişinin iş yerlerine zamanında
ulaşamadığı yada günü izinli evinde geçirdiği belirtilmekte.
6
Kasım 2014 'de yaşanan genel grevin ekonomiye 150 milyon yük getirdiği
biliniyor ancak anlaşmazlık taraflar arasında sürdüğünden bugünkü grevin
işçi temsilcilerinin yaptırım gücünü göstermesi bekleniyor.
Yaşamı
çok olumsuz etkilese de GREV HAKKI DEMOKRATİK ÇALIŞMA DÜZENİNDE EN
TEMEL HAKTIR. Grev hakkı olmadan işverenin 'insafına' kalmış bir
şekilde, köle gibi çalışıyor olmak çağdaş hiç bir sistem de düşünülemez.
İşveren olmama karşın çalışanların haklarının korunmasının insan
haklarının temel unsurlarından olduğuna inanırım.
Bugünkü grevden
çok olumsuz etkilenmiş olmama, gitmem gereken yerlere ulaşma güçlüğü
çekmeme, yakınlarım başka kentlerde otellere ödeme yapmak zorunda
kalmasına, bugün ne olacağı bilinmemesine karşın, özellikle Belçika'daki
bir kaç arkadaşın paylaşımında grevler yasaklansın mı, kaldırılsın mı
vb.. gibi sorularla konuyu tartışmaya açmalarını şaşkınlıkla okudum,
soruyu bile anlamsız emeğe saygıdan yoksun bulduğumu belirtmek isterim.
O
yazıları okudukça aklıma yine Socrates'in o sözü geldi ' Eğitimin
pahalı olduğunu düşünüyorsanız, bir de cehaletin bedelini hesaplayınız".
Ne
yazık ki Belçika'daki Türk toplumu adına bedel çok yüksek ve gelecek
kuşaklar adına artacağından bugünkü göstergelere baktıkça daha da
endişeliyim.
Özbil BIYIKLI
0 Yorumlar